deneme bonusu veren siteler onwin deneme bonusu bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu

deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

CEVAT ÖNCÜ
ender gür
imren nilay tüfekçi

Samsun'da her 4 eğitimciden biri şiddet görmüş!

SİVİL TOPLUM (Web Sitesi) - Web Sitesi | 23.03.2023 - 17:31, Güncelleme: 23.03.2023 - 17:31 1322+ kez okundu.
 

Samsun'da her 4 eğitimciden biri şiddet görmüş!

Eğitim Bir Sen Samsun Şube Başkanlığı,Samsun'da 17 ilçede 1120 öğretmen ve Milli Eğitim Çalışanının katılım sağladığı Eğitim Çalışanların Şiddet araştırması yaptı.
Samsun Eğitim Bir Sen'den Eğitim Çalışanlarına Şiddet Araştırması     Araştırmanın basına tanıtım toplantısı Eğitim Bir Sen Samsun İl Başkanlığı'nda Başkan Hamdi Yıldız  ve Yönetim Kurulu üyelerinin katılımı ile yapıldı. Başkan Yıldız toplantıda yaptığı konuşmada;" Eğitim-öğretim hayatımızı "Bana bir harf öğretenin kolesi olurum mottosuyla şekillendiren bizler, son yıllarda okullarımızda öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını üzülerek müşahede ediyoruz. Bakanlığımız tarafından Ülkemiz genelinde, Eylül 2017 den bugüne kadar şiddet içerikli eylemler araştırılmış ve sonraki üç yılda şu acı tablo ortaya çıkmıştır:  2017'de 20, 2018'de 34, 2019'da 40 öğretmen ve eğitim çalışamı fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Bizler de Eğitim Bir-Sen Samsun 1 No'lu Şube olarak İlimizde meydana gelen eğitimde şiddet olaylarını irdelemek istedik. Bu raporu hazırlamadan önce, 25 Kasım 2022 tarihinde Çarşamba İlçemizde öğrenci velisi okulda bir öğretmen ve yardımcı hizmetler personelini darp etti, 5 Ocak 2023 de Canik ilçemizde okula giren silahlı saldırgan eğitim öğretim ortamında iki kişiyi öldürdü, 6 Ocak 2023 de ise Ayvacık İlçemizde bir Müdür Yardımcısı öğrenci velisi tarafından darp edildi.  Üst üste gelen bu üzücü olayların ardından eğitimin temel paydaşı bir kurum olarak harekete geçtik. Amacımız İlimiz özelinde meydana gelen öğretmen ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin nedenlerini ortaya çıkarıp önlemeye yönelik çalışmalar yapmak, öneriler ortaya koymaktır. Umuyorum ki özelde ilimizde genelde ülkemizde bu tür üzücü şiddet olayları yaşanmasın. Günümüzde toplumlar şiddetin, saldırganlığın karşısında çaresizlik içindeler ne yazık ki. Eğitim çalışanlarına da yönelen bu şiddet sarmalım çözme konusunda biz de Samsun özelinde üzerimizdeki sorumluluğun gereğini yerine getirmeyi amaçliyoruz. İlimizin bu konudaki fotoğrafını ortaya çıkarmak için de; 1.120 öğretmen ile online bir anket çalışması gerçekleştirdik. Anket çalışmamıza  19 Mayıs İlçesinden 49, Alaçam İlçemizden 27, Asarcık ilçemizden 12, Atakum ilçemizden 168, Ayvacık ilçemizden 38, Bafra ilçemizden 103, Canik Ilçemizden 64, Çarşamba ilçemizden 156, Havza ilçemizden 27, İlkadım ilçemizden 219, Kavak ilçemizden 10, Ladik ilçemizden 15, Salıpazarı  ilçemizden 22. Tekkeköy ilçemizden 51, Terme ilçemizden 79, Yakakent ilçemizden de 19 olmak üzere, 17 ilçemizden öğretmenlerimiz ve çalışanlarımız katılım sağladı. Eğitim Bir-Sen Samsun 1 Nolu Şube olarak Samsun ilimizdeki eğitim çalışanlarımıza uyguladığımız anketimize katılımcılarımızın çoğunluğunu  erkekler oluşturdu. Yaş ortalaması ise  ağırlıklı olarak 41-50 yaş aralığında oldu. Ki bu yaş grubu, öğretmenlikte tecrübe sahibi diyebileceğimiz kıdeme sahip. Ağırlıklı ortalama  kıdem yılı olarak 31-40 arası olması tezimizi doğrular niteliktedir.  Anketimize katılım en fazla ortaokul branş öğretmenleri tarafından gerçekleştirildi. Onları Lise Branş Öğretmenleri  ve İlkokul öğretmenleri izledi, Okul Öncesi öğretmenlerimiz de  anketimize katılım sağladılar. İlimizden İlçe bazında en fazla katılım İlkadım'dan, en az katılım ise Kavak 'tan oldu. Katılımcılarımızın görev yaptıkları kurum itibariyle ağırlıklı olarak İlkokul  ve Ortaokul  olduğunu gördük. Araştırmamıza ilgi gösteren öğretmenlerimiz çoğunlukla başka görev yapmıyor. Ama Müdür Yardımcısı  ve Müdür  olarak da görev yapan öğretmenlerimiz mevcut. Araştırma konumuzun temelini oluşturan sorularımızdan bir tanesi de 'okulda /kurumda kendinizi güvende hissediyor musunuz? sorusu idi. Katılımcılarımız bu soruya çoğunlukla hayır(%70) cevabı verdi. Amacımız kendini güvenden hissetmeyen nerdeyse 3 öğretmenden 1 ini bunu hissetme nedenlerini irdelemek ve çareler bulmak. Katılımcılarımız şiddet kavramı içerisine ağırlıklı olarak fiziksel şiddet in  ön planda olduğuna ediyorlar. Bu kavram içerisinde en az ağırlığa sahip olan da "bilişsel şiddet (%30) olarak belirtilmiş.  Eğitim çalışanlarımız okul ya da kurumlarında şiddet olma olasılığına karşı herhangi bir kişisel önlem alma ihtiyacı hissetmiyorlar (% 80-877 kişi). Ancak zarar görmemek için öğrenciler arasında çıkan kavgalara karışmamak (199 kişi), çalınmaması için değerli eşyalarını evde bırakan (%7,5. 8 kişi),okulda yalnız kalmaktan kaçınan(%6.6. 72 kişi), zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayan (% 5.1. 56 kişi), belirli öğrenciler gidene kadar okulda bekleyen (%2.3- 25 öğretmen), kendini koruma amaçlı biber gazı, düdük vb. getiren (1.5. 15 kişi), rapor ya da izin alıp okula gelmeyen (% 0.5. 5 kişi), okula silahla gelen (0.4. 4 kişi), katılımcıların da olduğu anket sonuçlarında görüldü.  Görev yaptığı kurumda eğitim çalışanlarına şiddet olduğunu ifade eden 343 (% 31) kişi varken, bu konuda bilgi sahibi olmadığını söyleyen kişi sayısı da 199'dur.  Araştırmamıza katılan kişilerin yarısı  kurumunda herhangi bir şiddet olayının olmadığını ifade etmiştir. Eğitim çalışanlarımız güvenli okul tesisinde büyük oranda okul/kurum müdürünün etkin bir rol oynadığını  belirtmişler, ikinci etkin rolü de kurum kültürü ve iklimine  vermişlerdir. Bu iki etken okul ya da kurumda şiddetin önündeki önemli bariyer olarak gözükmektedir.   Araşırmamızda Sizce okul/kurumlarda şiddetin önlenmesi için aşağıda sunulan seçeneklerden hangi ya da hangileri daha etkilidir? sorusunu yönelttiğimiz eğitim çalışanlarımız cevaben;  "Şiddet sonrası verilen cezal müeyyideler caydırıcı olmalıdır." seçeneğini  öne çıkardılar. İkinci en etkli seçenek olarak okul kapılarındaki güvenlik tedbirlerinin arttırılması , üçüncü seçenek olarak da okul ya da kurum yöneticilerinin siddetin oluşmaması için oluşturmaları gereken güvenli okul/kurum ortamı  gösterildi. Eğitim çalışanlarımıza araştırmamızın temelini teşkil eden siz hiç şiddete maruz kaldınız mı ?" diye sorduk. Gönlümüzden geçen bu soruya kimsenin 'evet' yanıtı vermemesi idi ancak, 26,2 oranında evet cevabı aldık. Yani her 4 eğitimcimizden biri ilimizde bir şekilde şiddete maruz kalmış.  Şiddete maruz kalan eğitim çalışanlarımızın anket sorularımıza verdikleri  cevapları ve bilgileri irdelediğimizde aşağıdaki sonuçlara ulaştık:  ERKEK EĞİTİM ÇALIŞANLARI DAHA ÇOK ŞİDDETE MARUZ KALMIŞ Anketimizde bu soruya 1092 cevap verilmiş. Cevap verenlerin ise 288 i bir şekilde şiddet mağduru olmuş. Bunların 176 'sı  81 erkek, 112'si ise kadındır. Yani erkek eğitim çalışanları daha fazla şiddete maruz kalmış. 41-50 yaş arası eğitim çalışanlarımız diğer yaş aralıklarına göre çok dafa fazla sayıda (134 kişi % 46) şiddet mağdurluğunda. Onları ikinci sırayla 31-40 yaş aralığı (83 kişi - % 28) izliyor. En az şiddet mağduru yaş grubu ise (5 kişi - %1,7)) 61-65 yaş aralığı olarak ortaya çıktı. Mesleki kıdem ile şiddet olaylarını irdelediğimizde 21-30 yıl arası kıdeme sahip eğitim çalışanlarımız (127 kişi-% 44) en fazla mağdur olan kesim olarak ortaya çıktı. En az etkilenen grup ise 61-65 yaş aralığında (5 kişi- %1.7) olan eğitimcilerdir.  EN ÇOK ŞİDDET İLKADIM, EN AZ ŞİDDET KAVAK'TA  Araştırmamız sonucunda Ortaokul branşında olan öğretmenlerin (94 kişi - 632) ve İlkokul öğretmenlerinin (92 kişi - % 31) diğerlerine nazaran daha fazla şiddete maruc kaldığını tespit ettik. En şiddet olayına da okul öncesi öğretmeleri(28 kişi- % 10) maruz kalmış. İlçelerimiz arasında en fazla şiddet olayı kadım'da (75 kişi - % 25) en az da Kavak (1 kişi %0.3) yaşanmış. Şiddet konusunda en çok mağduriyet yaşayan eğitim çalışanları çoğunlukla (73 kişi-%) ilkokullarda görev yapmaktadırlar.  Eğitim çalışanlarımız arasında şiddete maruz kalanların 180'ni  ögretmen olarak, 54'ü okul/kurum müdürü. 49'u  okul/kurum müdür yardımcısı. 3'ü  memur, 2 si de hizmetli olarak görev yapmaktadırlar.  Şiddet mağduru eğitim çalışanlarımızın % 43 û kendisini okulda güvende hissettiğini % 57 ine güvende hissetmediğini ifade etti. Şiddet karşısında hangi tedbileri alıyorsunuz diye sorduğumuz şiddet mağduru eğitim çalışanlarımız çoğunlukla hiç bir tedbir almadıklarını belirttiler. EN ÇOK DİLSEL ŞİDDET UYGULANIYOR Araştırmamızda en fazla uygulanan şiddet türünün 'dilsel şiddet"  olduğu sonucuna ulaştık. Dilsel şiddete maruz kalanlardan: 10 kişi aynı zamanda "bilişsel şiddet'e de uğradığını: 79 kişi aynı zamanda 'psikolojik şiddet' e de uğradığını; 30 kişi aynı zamanda "toplumsal-ideolojik-siyasi şiddet'e de uğradığını beyan ettti. Bu kişiler çoğunlukla(% 77) "veli tarafından şiddete maruz kaldıklarını ifade etmektedirler. Dilsel şiddete uğrayan eğitim çalışanlarımızın olay  sonrasında büyük çoğunlukla  ilk olarak okul idaresi ile durumlarını paylaşmayı tercih ettiklerini, ikinci olarak kınadıklarını, saldırganı davranışının yanlış olduğu  konusunda sözlü uyardıklarını verilen  anketimize cevaplardan anlıyoruz. Meslektaşlarımızın ikinci olarak maruz kaldıkları şiddet. türü ise "fiziksel şiddet. Anket katılımcılarımızın  'lik kısmını oluşturan bu kişilerin % 68'i erkek, % 32'si de kadınlardan oluşmakta. Yaş aralığı olarak değerlendirdiğimiz de 30-50 yaş aralığı en fazla fiziksel şiddete maruz kalan yaş gurubu.  Fiziksel şiddetin en fazla yaşandığı ilçemiz İlkadım. Ortaokul branş öğretmenleri % 47 oranıyla bu şiddet grubunun çoğunluk mağdurları. Bu şiddet gurubunda çalışanların mesleklerine baktığımızda % 66 oranında öğretmen, % 19  oranında müdür yardımcısı. % 14 oranında müdür ve % 1 oranında da yardımcı hizmetler çalışanı olduğunu görüyoruz. ŞİDDETİN EN BÜYÜK KAYNAĞI VELİLER  Bu kişiler  büyük bir çoğunlukla kendilerini okulda güvende hissetmediklerini ifade ediyorlar ve onlara göre okulun güvenli hale getirecek en büyük etken okul müdürünün tutumudur. Okullarımızda, fiziksel şiddetin en büyük kaynağı ise yine velilerimiz maalesef. Çoğunlukla velilerden kaynak bu tür saldırıların sonrasında eğitim çalışanımız yine okul yönetimine başvurarak soruna çözüm getirmesini talep ediyor ya da bekliyor.  Velilerimizin bu olumsuz tutumları fiziksel saldırıların temel nedenini oluşturmaktadır yaptığımız ankete katılım sağlayan kişilerin beyanlarına göre. Ülkemizde eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete araştırma raporlarının diğer ülkelere gore kıyasla daha yeni geçmişi olduğu söylenebilir. Ancak özellikle son yıllarda gittikçe önem kazanan bir alan olduğu da muhakkak.  Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet sorununa etkili çözüm önerileri geliştirebilmek için soruna ilişkin farkındalık önemlidir. Bu bağlamda özellikle politika yapıcılar ve bütün paydaşlara önemli sorumluluklar düşmektedir. MEB'in taşra teşkilatından özellikle okul yöneticileri ve öğretmenler başta olmak üzere bakanlık merkez teşkilatına kadar tüm uygulayıcı ve karar alıcıların öğretmenlere yönelik şiddeti, milli eğitim sisteminin temel sorunlarından biri olarak ele almaları gerekmektedir. Bu nedenle öğretmenlere yönelik şiddeti önleme amaçlı proje, eğitim çalışmaları, etkinlikler, öğrenci, öğretmen ve yönetici programlarının hazırlanarak uygulamaya konulmasının teşvik edilmesi sağlanmalıdır. Ancak bu konuda öncelik eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin sıklıkla gerçekleştiği, çeşitli açılardan dezavantajlı okullara verilmeli ve bu bolge ve okulların fiziksel insan kaynakları geliştirilmedir. Ayrica ve öğretmenlere yönelik şiddete ilişkin toplumsal farkındalık uyandırmak için politika yapıcıların konuyu öncelikli gündem maddeleri arasına almaları, konuya ilişkin çalıştay, konferans, kongre, gibi organizasyonlar düzenlenmeleri, kamu spotu, ogretmen yardım hattı gibi sistemler geliştirmelerinin gerektiği düşünülmektedir. Devlet kurumlarımızın öncülük ettiği bu tür faaliyetlere iş dünyasının, sivil toplum kuruluşlarının ve özellikle medyanın ( televizyon, gazete, internet platformları vb.) işbirliği içinde ve ortak bir dille iştirak etmesi son derece önemlidir. Öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının şiddet durumlarında yardım alacakları ve uzmanlardan oluşan bir destek hizmetinin il merkezinde ve her ilçede kurulması gerekmektedir. Yaptığımız ankette şiddete uğrayan öğretmenlerimiz okul müdüründen sonra yaşadıkları sorunu okuldaki diğer meslektaşlarıyla paylaştıklarını ve onlarla birlikte çözüm yolları aradığını ortaya koymuştur. Yine anketimizden elde ettiğimiz veriye göre eğitim çalışanlarımızın % 66'sı okuldaki şiddeti önlemede okul kültürünün ve ikliminin etkili olduğunu beyan etmiştir. Bundan da anliyoruz ki okul iklimi okulun akademik başarısının baş aktörlerinden biri olmasının yanında bu tür şiddet durumlarında da kurtarıcı rol üstlenebilir. Şiddete uğrayan eğitim çalışanlarının iyileşmeleri, mesleğe bağlılıklarının artması, tükenme yaşamalarının önüne geçilmesi için okul ikliminin özellikle profesyonel öğretmen davranışı boyutunun geliştirilmesinin önemli olduğu düşünülebilir. Ayrıca okul ikliminin başarı baskısı ve kurumun savunmasızlığı alt boyutlarının geliştirilmelerinin öğretmenleri şiddetten korumada diğer alt boyutlara göre daha etkili olduğu iddia edilebilir. Bu durumda akademik başarının desteklendiği, dışardan gelen baskılara karşı direnme gücü yüksek bir iklim anlayışının öğrenci ve öğretmenlere yönelik şiddet olaylarının önüne geçmede etkili olabileceğini sonucuna varılabilir. KENTLERDE ÖĞRETMENE ŞİDDET DAHA FAZLA Anketimize katılım sağlayan öğretmen ve eğitim çalışanlarımızın büyük oranda (660) "veli şiddeti" ne maruz kaldığını tespit ettik. ve Kırsal kesimlere göre kentlerde öğretmene şiddet olaylarının daha fazla olduğunu görüyoruz. Şiddet faili velilerin genel profilini incelediğimizde kent kulturü ve kentlileşme karşısında hissettikleri "ezilmişlik" "ötekileştirilmişlik duygusu, yaşadıkları kenara itilmişliklerle birleşince bastırılan ve yeri geldiğinde açığa çıkan öfkelerini en kolay ifade edecekleri yer olarak okullara ve ogretmenlere yöneldiklerine şahit oluruz. Kimi bireylerin isteyerek ya da istemeyerek olarak mensubu oldukları birtakım güç odaklanı ya da çevrelerin baskı ve nufuzunu kullanarak oluşturdukları fiziksel ve psikolojik şiddet; öğretmenlerin karşılaştıkları bir durum haline gelmiştir.  Aile hayatlarında yaşadıkları düzensizlikleri ve aile içi sorunları bazı veliler okullara da aksettirmektedirler. Bu tür olumsuz durumlar sonucu ortaya çıkan depresif davranışlar giderek şiddete dönüşme eğilimindedir. Şiddet uygulayan öne çıkan yanları arasında saldırganlığa meyilli olmaları, çabuk parlamaları, öfke kontrolünden uzak olmaları, kibir ve kıskançlık içinde olmaları yer almaktadır. Sendikamız bünyesinde, üyelerimizin yaşadıkları mağduriyetleri ciddiyetle takip edip başarıyla savunan ve sonuç alan bir hukuk büromuz bulunmaktadır. Haftanın belirli günlerinde (Pazartesi, Çarşamba ve Cuma) şube merkez hizmet binamızda bulunan avukatımıza ulaşıp Eğitim Bir-Senli olmanın size sunduğu bu özel hizmetten yararlanabilirsiniz. Geçmişte yaşanılan bu tür şiddet durumlarında Şube Başkanımız düzeyinde mağdur eğitim çalışanlarımızın yanında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Aşağıda kanun yapıcı irade tarafından Genel Merkezimiz düzeyinde hayata geçirilmesi önerilen hukuki düzenlemeleri biz de Samsun 1 Nolu Şube olarak takipçisiyiz."    
Eğitim Bir Sen Samsun Şube Başkanlığı,Samsun'da 17 ilçede 1120 öğretmen ve Milli Eğitim Çalışanının katılım sağladığı Eğitim Çalışanların Şiddet araştırması yaptı.

Samsun Eğitim Bir Sen'den Eğitim Çalışanlarına Şiddet Araştırması

 

 

Araştırmanın basına tanıtım toplantısı Eğitim Bir Sen Samsun İl Başkanlığı'nda Başkan Hamdi Yıldız  ve Yönetim Kurulu üyelerinin katılımı ile yapıldı.

Başkan Yıldız toplantıda yaptığı konuşmada;" Eğitim-öğretim hayatımızı "Bana bir harf öğretenin kolesi olurum mottosuyla şekillendiren bizler, son yıllarda okullarımızda öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını üzülerek müşahede ediyoruz. Bakanlığımız tarafından Ülkemiz genelinde, Eylül 2017 den bugüne kadar şiddet içerikli eylemler araştırılmış ve sonraki üç yılda şu acı tablo ortaya çıkmıştır:

 2017'de 20, 2018'de 34, 2019'da 40 öğretmen ve eğitim çalışamı fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Bizler de Eğitim Bir-Sen Samsun 1 No'lu Şube olarak İlimizde meydana gelen eğitimde şiddet olaylarını irdelemek istedik. Bu raporu hazırlamadan önce, 25 Kasım 2022 tarihinde Çarşamba İlçemizde öğrenci velisi okulda bir öğretmen ve yardımcı hizmetler personelini darp etti, 5 Ocak 2023 de Canik ilçemizde okula giren silahlı saldırgan eğitim öğretim ortamında iki kişiyi öldürdü, 6 Ocak 2023 de ise Ayvacık İlçemizde bir Müdür Yardımcısı öğrenci velisi tarafından darp edildi. 


Üst üste gelen bu üzücü olayların ardından eğitimin temel paydaşı bir kurum olarak harekete geçtik. Amacımız İlimiz özelinde meydana gelen öğretmen ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin nedenlerini ortaya çıkarıp önlemeye yönelik çalışmalar yapmak, öneriler ortaya koymaktır. Umuyorum ki özelde ilimizde genelde ülkemizde bu tür üzücü şiddet olayları yaşanmasın.

Günümüzde toplumlar şiddetin, saldırganlığın karşısında çaresizlik içindeler ne yazık ki. Eğitim çalışanlarına da yönelen bu şiddet sarmalım çözme konusunda biz de Samsun özelinde üzerimizdeki sorumluluğun gereğini yerine getirmeyi amaçliyoruz.

İlimizin bu konudaki fotoğrafını ortaya çıkarmak için de; 1.120 öğretmen ile online bir anket çalışması gerçekleştirdik. Anket çalışmamıza  19 Mayıs İlçesinden 49, Alaçam İlçemizden 27, Asarcık ilçemizden 12, Atakum ilçemizden 168, Ayvacık ilçemizden 38, Bafra ilçemizden 103, Canik Ilçemizden 64, Çarşamba ilçemizden 156, Havza ilçemizden 27, İlkadım ilçemizden 219, Kavak ilçemizden 10, Ladik ilçemizden 15, Salıpazarı  ilçemizden 22. Tekkeköy ilçemizden 51, Terme ilçemizden 79, Yakakent ilçemizden de 19 olmak üzere, 17 ilçemizden öğretmenlerimiz ve çalışanlarımız katılım sağladı.

Eğitim Bir-Sen Samsun 1 Nolu Şube olarak Samsun ilimizdeki eğitim çalışanlarımıza uyguladığımız anketimize katılımcılarımızın çoğunluğunu  erkekler oluşturdu. Yaş ortalaması ise  ağırlıklı olarak 41-50 yaş aralığında oldu. Ki bu yaş grubu, öğretmenlikte tecrübe sahibi diyebileceğimiz kıdeme sahip. Ağırlıklı ortalama  kıdem yılı olarak 31-40 arası olması tezimizi doğrular niteliktedir.

 Anketimize katılım en fazla ortaokul branş öğretmenleri tarafından gerçekleştirildi. Onları Lise Branş Öğretmenleri  ve İlkokul öğretmenleri izledi, Okul Öncesi öğretmenlerimiz de  anketimize katılım sağladılar.

İlimizden İlçe bazında en fazla katılım İlkadım'dan, en az katılım ise Kavak 'tan oldu. Katılımcılarımızın görev yaptıkları kurum itibariyle ağırlıklı olarak İlkokul  ve Ortaokul  olduğunu gördük.

Araştırmamıza ilgi gösteren öğretmenlerimiz çoğunlukla başka görev yapmıyor. Ama Müdür Yardımcısı  ve Müdür  olarak da görev yapan öğretmenlerimiz mevcut. Araştırma konumuzun temelini oluşturan sorularımızdan bir tanesi de 'okulda /kurumda kendinizi güvende hissediyor musunuz? sorusu idi. Katılımcılarımız bu soruya çoğunlukla hayır(%70) cevabı verdi. Amacımız kendini güvenden hissetmeyen nerdeyse 3 öğretmenden 1 ini bunu hissetme nedenlerini irdelemek ve çareler bulmak.

Katılımcılarımız şiddet kavramı içerisine ağırlıklı olarak fiziksel şiddet in  ön planda olduğuna ediyorlar. Bu kavram içerisinde en az ağırlığa sahip olan da "bilişsel şiddet (%30) olarak belirtilmiş.  Eğitim çalışanlarımız okul ya da kurumlarında şiddet olma olasılığına karşı herhangi bir kişisel önlem alma ihtiyacı hissetmiyorlar (% 80-877 kişi). Ancak zarar görmemek için öğrenciler arasında çıkan kavgalara karışmamak (199 kişi), çalınmaması için değerli eşyalarını evde bırakan (%7,5. 8 kişi),okulda yalnız kalmaktan kaçınan(%6.6. 72 kişi), zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayan (% 5.1. 56 kişi), belirli öğrenciler gidene kadar okulda bekleyen (%2.3- 25 öğretmen), kendini koruma amaçlı biber gazı, düdük vb. getiren (1.5. 15 kişi), rapor ya da izin alıp okula gelmeyen (% 0.5. 5 kişi), okula silahla gelen (0.4. 4 kişi), katılımcıların da olduğu anket sonuçlarında görüldü.

 Görev yaptığı kurumda eğitim çalışanlarına şiddet olduğunu ifade eden 343 (% 31) kişi varken, bu konuda bilgi sahibi olmadığını söyleyen kişi sayısı da 199'dur.  Araştırmamıza katılan kişilerin yarısı  kurumunda herhangi bir şiddet olayının olmadığını ifade etmiştir.

Eğitim çalışanlarımız güvenli okul tesisinde büyük oranda okul/kurum müdürünün etkin bir rol oynadığını  belirtmişler, ikinci etkin rolü de kurum kültürü ve iklimine  vermişlerdir. Bu iki etken okul ya da kurumda şiddetin önündeki önemli bariyer olarak gözükmektedir. 

 Araşırmamızda Sizce okul/kurumlarda şiddetin önlenmesi için aşağıda sunulan seçeneklerden hangi ya da hangileri daha etkilidir? sorusunu yönelttiğimiz eğitim çalışanlarımız cevaben;  "Şiddet sonrası verilen cezal müeyyideler caydırıcı olmalıdır." seçeneğini  öne çıkardılar. İkinci en etkli seçenek olarak okul kapılarındaki güvenlik tedbirlerinin arttırılması , üçüncü seçenek olarak da okul ya da kurum yöneticilerinin siddetin oluşmaması için oluşturmaları gereken güvenli okul/kurum ortamı  gösterildi.

Eğitim çalışanlarımıza araştırmamızın temelini teşkil eden siz hiç şiddete maruz kaldınız mı ?" diye sorduk. Gönlümüzden geçen bu soruya kimsenin 'evet' yanıtı vermemesi idi ancak, 26,2 oranında evet cevabı aldık. Yani her 4 eğitimcimizden biri ilimizde bir şekilde şiddete maruz kalmış. 

Şiddete maruz kalan eğitim çalışanlarımızın anket sorularımıza verdikleri  cevapları ve bilgileri irdelediğimizde aşağıdaki sonuçlara ulaştık: 

ERKEK EĞİTİM ÇALIŞANLARI DAHA ÇOK ŞİDDETE MARUZ KALMIŞ

Anketimizde bu soruya 1092 cevap verilmiş. Cevap verenlerin ise 288 i bir şekilde şiddet mağduru olmuş. Bunların 176 'sı  81 erkek, 112'si ise kadındır. Yani erkek eğitim çalışanları daha fazla şiddete maruz kalmış. 41-50 yaş arası eğitim çalışanlarımız diğer yaş aralıklarına göre çok dafa fazla sayıda (134 kişi % 46) şiddet mağdurluğunda. Onları ikinci sırayla 31-40 yaş aralığı (83 kişi - % 28) izliyor. En az şiddet mağduru yaş grubu ise (5 kişi - %1,7)) 61-65 yaş aralığı olarak ortaya çıktı. Mesleki kıdem ile şiddet olaylarını irdelediğimizde 21-30 yıl arası kıdeme sahip eğitim çalışanlarımız (127 kişi-% 44) en fazla mağdur olan kesim olarak ortaya çıktı. En az etkilenen grup ise 61-65 yaş aralığında (5 kişi- %1.7) olan eğitimcilerdir. 

EN ÇOK ŞİDDET İLKADIM, EN AZ ŞİDDET KAVAK'TA 

Araştırmamız sonucunda Ortaokul branşında olan öğretmenlerin (94 kişi - 632) ve İlkokul öğretmenlerinin (92 kişi - % 31) diğerlerine nazaran daha fazla şiddete maruc kaldığını tespit ettik. En şiddet olayına da okul öncesi öğretmeleri(28 kişi- % 10) maruz kalmış. İlçelerimiz arasında en fazla şiddet olayı kadım'da (75 kişi - % 25) en az da Kavak (1 kişi %0.3) yaşanmış.

Şiddet konusunda en çok mağduriyet yaşayan eğitim çalışanları çoğunlukla (73 kişi-%) ilkokullarda görev yapmaktadırlar.
 Eğitim çalışanlarımız arasında şiddete maruz kalanların 180'ni  ögretmen olarak, 54'ü okul/kurum müdürü. 49'u  okul/kurum müdür yardımcısı. 3'ü  memur, 2 si de hizmetli olarak görev yapmaktadırlar.

 Şiddet mağduru eğitim çalışanlarımızın % 43 û kendisini okulda güvende hissettiğini % 57 ine güvende hissetmediğini ifade etti. Şiddet karşısında hangi tedbileri alıyorsunuz diye sorduğumuz şiddet mağduru eğitim çalışanlarımız çoğunlukla hiç bir tedbir almadıklarını belirttiler.

EN ÇOK DİLSEL ŞİDDET UYGULANIYOR

Araştırmamızda en fazla uygulanan şiddet türünün 'dilsel şiddet"  olduğu sonucuna ulaştık. Dilsel şiddete maruz kalanlardan: 10 kişi aynı zamanda "bilişsel şiddet'e de uğradığını: 79 kişi aynı zamanda 'psikolojik şiddet' e de uğradığını; 30 kişi aynı zamanda "toplumsal-ideolojik-siyasi şiddet'e de uğradığını beyan ettti. Bu kişiler çoğunlukla(% 77) "veli tarafından şiddete maruz kaldıklarını ifade etmektedirler. Dilsel şiddete uğrayan eğitim çalışanlarımızın olay  sonrasında büyük çoğunlukla  ilk olarak okul idaresi ile durumlarını paylaşmayı tercih ettiklerini, ikinci olarak kınadıklarını, saldırganı davranışının yanlış olduğu  konusunda sözlü uyardıklarını verilen  anketimize cevaplardan anlıyoruz.

Meslektaşlarımızın ikinci olarak maruz kaldıkları şiddet. türü ise "fiziksel şiddet. Anket katılımcılarımızın  'lik kısmını oluşturan bu kişilerin % 68'i erkek, % 32'si de kadınlardan oluşmakta. Yaş aralığı olarak değerlendirdiğimiz de 30-50 yaş aralığı en fazla fiziksel şiddete maruz kalan yaş gurubu.

 Fiziksel şiddetin en fazla yaşandığı ilçemiz İlkadım. Ortaokul branş öğretmenleri % 47 oranıyla bu şiddet grubunun çoğunluk mağdurları. Bu şiddet gurubunda çalışanların mesleklerine baktığımızda % 66 oranında öğretmen, % 19  oranında müdür yardımcısı. % 14 oranında müdür ve % 1 oranında da yardımcı hizmetler çalışanı olduğunu görüyoruz.

ŞİDDETİN EN BÜYÜK KAYNAĞI VELİLER

 Bu kişiler  büyük bir çoğunlukla kendilerini okulda güvende hissetmediklerini ifade ediyorlar ve onlara göre okulun güvenli hale getirecek en büyük etken okul müdürünün tutumudur. Okullarımızda, fiziksel şiddetin en büyük kaynağı ise yine velilerimiz maalesef. Çoğunlukla velilerden kaynak bu tür saldırıların sonrasında eğitim çalışanımız yine okul yönetimine başvurarak soruna çözüm getirmesini talep ediyor ya da bekliyor. 

Velilerimizin bu olumsuz tutumları fiziksel saldırıların temel nedenini oluşturmaktadır yaptığımız ankete katılım sağlayan kişilerin beyanlarına göre. Ülkemizde eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete araştırma raporlarının diğer ülkelere gore kıyasla daha yeni geçmişi olduğu söylenebilir. Ancak özellikle son yıllarda gittikçe önem kazanan bir alan olduğu da muhakkak.

 Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet sorununa etkili çözüm önerileri geliştirebilmek için soruna ilişkin farkındalık önemlidir. Bu bağlamda özellikle politika yapıcılar ve bütün paydaşlara önemli sorumluluklar düşmektedir. MEB'in taşra teşkilatından özellikle okul yöneticileri ve öğretmenler başta olmak üzere bakanlık merkez teşkilatına kadar tüm uygulayıcı ve karar alıcıların öğretmenlere yönelik şiddeti, milli eğitim sisteminin temel sorunlarından biri olarak ele almaları gerekmektedir. Bu nedenle öğretmenlere yönelik şiddeti önleme amaçlı proje, eğitim çalışmaları, etkinlikler, öğrenci, öğretmen ve yönetici programlarının hazırlanarak uygulamaya konulmasının teşvik edilmesi sağlanmalıdır.

Ancak bu konuda öncelik eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin sıklıkla gerçekleştiği, çeşitli açılardan dezavantajlı okullara verilmeli ve bu bolge ve okulların fiziksel insan kaynakları geliştirilmedir. Ayrica ve öğretmenlere yönelik şiddete ilişkin toplumsal farkındalık uyandırmak için politika yapıcıların konuyu öncelikli gündem maddeleri arasına almaları, konuya ilişkin çalıştay, konferans, kongre, gibi organizasyonlar düzenlenmeleri, kamu spotu, ogretmen yardım hattı gibi sistemler geliştirmelerinin gerektiği düşünülmektedir.

Devlet kurumlarımızın öncülük ettiği bu tür faaliyetlere iş dünyasının, sivil toplum kuruluşlarının ve özellikle medyanın ( televizyon, gazete, internet platformları vb.) işbirliği içinde ve ortak bir dille iştirak etmesi son derece önemlidir. Öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının şiddet durumlarında yardım alacakları ve uzmanlardan oluşan bir destek hizmetinin il merkezinde ve her ilçede kurulması gerekmektedir.

Yaptığımız ankette şiddete uğrayan öğretmenlerimiz okul müdüründen sonra yaşadıkları sorunu okuldaki diğer meslektaşlarıyla paylaştıklarını ve onlarla birlikte çözüm yolları aradığını ortaya koymuştur. Yine anketimizden elde ettiğimiz veriye göre eğitim çalışanlarımızın % 66'sı okuldaki şiddeti önlemede okul kültürünün ve ikliminin etkili olduğunu beyan etmiştir. Bundan da anliyoruz ki okul iklimi okulun akademik başarısının baş aktörlerinden biri olmasının yanında bu tür şiddet durumlarında da kurtarıcı rol üstlenebilir.

Şiddete uğrayan eğitim çalışanlarının iyileşmeleri, mesleğe bağlılıklarının artması, tükenme yaşamalarının önüne geçilmesi için okul ikliminin özellikle profesyonel öğretmen davranışı boyutunun geliştirilmesinin önemli olduğu düşünülebilir. Ayrıca okul ikliminin başarı baskısı ve kurumun savunmasızlığı alt boyutlarının geliştirilmelerinin öğretmenleri şiddetten korumada diğer alt boyutlara göre daha etkili olduğu iddia edilebilir. Bu durumda akademik başarının desteklendiği, dışardan gelen baskılara karşı direnme gücü yüksek bir iklim anlayışının öğrenci ve öğretmenlere yönelik şiddet olaylarının önüne geçmede etkili olabileceğini sonucuna varılabilir.

KENTLERDE ÖĞRETMENE ŞİDDET DAHA FAZLA

Anketimize katılım sağlayan öğretmen ve eğitim çalışanlarımızın büyük oranda (660) "veli şiddeti" ne maruz kaldığını tespit ettik.
ve Kırsal kesimlere göre kentlerde öğretmene şiddet olaylarının daha fazla olduğunu görüyoruz. Şiddet faili velilerin genel profilini incelediğimizde kent kulturü ve kentlileşme karşısında hissettikleri "ezilmişlik" "ötekileştirilmişlik duygusu, yaşadıkları kenara itilmişliklerle birleşince bastırılan ve yeri geldiğinde açığa çıkan öfkelerini en kolay ifade edecekleri yer olarak okullara ve ogretmenlere yöneldiklerine şahit oluruz. Kimi bireylerin isteyerek ya da istemeyerek olarak mensubu oldukları birtakım güç odaklanı ya da çevrelerin baskı ve nufuzunu kullanarak oluşturdukları fiziksel ve psikolojik şiddet; öğretmenlerin karşılaştıkları bir durum haline gelmiştir. 

Aile hayatlarında yaşadıkları düzensizlikleri ve aile içi sorunları bazı veliler okullara da aksettirmektedirler. Bu tür olumsuz durumlar sonucu ortaya çıkan depresif davranışlar giderek şiddete dönüşme eğilimindedir. Şiddet uygulayan öne çıkan yanları arasında saldırganlığa meyilli olmaları, çabuk parlamaları, öfke kontrolünden uzak olmaları, kibir ve kıskançlık içinde olmaları yer almaktadır.

Sendikamız bünyesinde, üyelerimizin yaşadıkları mağduriyetleri ciddiyetle takip edip başarıyla savunan ve sonuç alan bir hukuk büromuz bulunmaktadır. Haftanın belirli günlerinde (Pazartesi, Çarşamba ve Cuma) şube merkez hizmet binamızda bulunan avukatımıza ulaşıp Eğitim Bir-Senli olmanın size sunduğu bu özel hizmetten yararlanabilirsiniz.

Geçmişte yaşanılan bu tür şiddet durumlarında Şube Başkanımız düzeyinde mağdur eğitim çalışanlarımızın yanında olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Aşağıda kanun yapıcı irade tarafından Genel Merkezimiz düzeyinde hayata geçirilmesi önerilen hukuki düzenlemeleri biz de Samsun 1 Nolu Şube olarak takipçisiyiz."

 

 

Samsun HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karadenizhayat.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.