|
|||
![]() |
BAŞKANLIK SİSTEMİ ve İSTİŞARE | ||
Nuri BAŞAR | |||
AKP deki üst aklın “Başkanlık” sistemini tek sesli yönetmesinden, fikir üretme yeteneği olan ve ülkesinin geleceği ile ilgili endişe duyan toplum büyük bir kesimi rahatsız.
Hatta iş rahatsızlıktan öte TEOG da halen çözümlenemeyen kargaşada yaşandığı gibi vatandaş resmen mağdur durumda. Tek seslilikten kaynaklanan rahatsızlık nedeniyle, İslâm dininin Başkanlık sisteme karşı olup olmadığı şeklinde araştırma yapan akademisyenler bile var. İslâmi hükümler Kur’an, Sünnet ve İcmai ümmet olmak üzere bir bütün olarak yorumlanır. Bu; bir konu hakkında Kur’an da hüküm yoksa Hadislere, onlarda da yoksa içtihatlar müracaat edilecek demektir.
Kur’an da zikredilen bir âyet hükmünü zorlama bir yorumla İslâm dini başkanlık sistemine karşı şeklinde yorumlanırsa, Sevgili Peygamberimizin “Sizden iki kişi yola çıktığında birisini başkan olarak görevlendirin” şeklindeki hadisi ile çeliki arz eder.
İslâm inancı başsızlığı bir dünya nizamı olarak kabul etmez. Dolayısı ile İslâm devletinin başında adı Cumhurbaşkanı veya Başkan ne olursa olsun birisi olacaktır. Ülkemizde yaşanan rahatsızlık; doğrudan “Başkanlık” sisteminin kendisinden değil, sistemin yetki ve sorumluluklarının saltanat şeklinde uygulanmasından kaynaklanmaktadır. İslâm dini; yapılacak icraatlar ile ilgili alınacak kararların konunun uzmanı ve istişareye ehliyetli kişilerce alınmasını emreder.
Bunun günümüzdeki ismi de parlamenter sistemdir. Bu; devletin bir başkanı olacak ve bu başkan kararları istişareye yetkili kişilerin görüşlerine göre alacak anlamına gelir. İslâm inancına göre hiç kimse, “Ben böyle istediğim için öyle olacak” deme hakkına sahip değildir.
Hazreti Ömer halife seçildiğinde, adaletle hükmetme hususundaki endişelerini ifade edince, sahabeler: “Seni kılıçlarımızın tersi ile düzeltiriz” demişler. Ömer de, kendisini kılıçları ile düzeltecek bir cemaati olduğu için Allah’a (c.c) şükretmiştir. Bu davranış şekli Başkanın ve ona tabii olanların nasıl bir tutum içinde olmalarını gösteren çok güzel bir örnektir.
Başkanın her yanlışına teslim olan, onaylayan ve alkışlayanlar, ümmet olma özelliklerini kaybeder ve kalabalıklara dönüşürler. Bu durum bir Müslümanın razı olacağı teslimiyet şekli olamaz. Onlar bu halleriyle kendileri ile birlikte ortak hareket eden kalabalıkları ve teslim oldukları liderleri de din konusunda felâkete sürüklerler de kendilerinin doğru yolda olduklarını zannederler.
Netice olarak bizim dini inancımız başkanlık sistemine karşı değil, tam tersine başkanlığı teşvik edicidir. Sistemin uygulanmasındaki yanlışlıklar veya yapılan yanlışların verdiği rahatsızlıklar İslâmi kuralların tartışılmasını gerektirmez.
Demokratik sistemde yapılacak iş; sistemin yanlış uygulanmasının faturasını inancımıza fatura etmek değil, yanlış yapanları değiştirmek olmalıdır.
|
|||
Etiketler: BAŞKANLIK, SİSTEMİ, ve, İSTİŞARE, , |
|