SAMSUN, Kızılırmak ve Yeşilırmak nehirlerinin hayat kattığı, Çarşamba ve Bafra Ovaları gibi bereketli, verimli ovaları ile bölgemizin ve Türkiye'nin önemli bir tarım bölgesidir.

Mevcut arazilerinin % 45’ini tarım arazisi oluşturmakta olup, yine toplam tarım alanlarının % 62'si sulanabilir alanlardır. Bu büyük bir zenginliktir.

Ayrıca, coğrafi konumu itibarı ile kuzeyin merkezi olup, bereketi ile dün olduğu gibi bugün de çevresine enerji katmaktadır. Ama maalesef Samsun'da yerel yöneticilerin hatalı kararları yüzünden, tarım ve gıda sanayi için adeta merkez olabilecek konumumuzu, doğal ve güçlü potansiyele sahip arazilerimizi kaybediyoruz.

Örnek verecek olursak; geçmişte şehrin ve yörenin turfanda sebzelerinin üretildiği, verimli ve kaliteli toprakları olan bölge olan Kirazlık – Tekkeköy bölgesi arazileri her geçen gün ranta kurban gidiyor.

Yanlış ve acımasızca kümelenmiş sanayi siteleri, fabrikalar, doğayı, insanı ve tarım topraklarını adeta bitirmektedir. Adı TEKKEKÖY olan ilçemiz, şehre en yakın üretim alanı iken bugün, toprakları kamulaştırılan, projeler adı altında rant alanına dönüştürülen verimli topraklarını hızla kaybetmektedir.

Yöre halkı ve sivil toplum örgütlerinin mahkemeleri kazanmalarına rağmen amansız talan devam etmektedir. Hatta ‘’ Tekkeköy’de, Sanayi ve Tarım Sektörleri Karşı Karşıya Geldi. ‘’ haberi, ulusal basında dahi yer bulmuştur.

Bu vesile ile mücadele eden ve etmeye çalışan herkesi tebrik ediyorum. Çünkü bugün onlar sınırlı imkanları ile, cesur ve kocaman yürekleri ile mücadeleye devam etmektedirler. Hem de şehrin en güçlü Rant beşlisine karşı.

‘’Halk mı, Rant mı Kazanacak‘’ zaman içinde göreceğiz…

Yine sezonda, yol boyu kurulan tezgahlarda satılan incir, taze sebze gibi ürünler, küçük aile işletmeleri için adeta can suyudur. Yol boyu seyahat eden pek çok insanın durduğunu, ihtiyaç giderdiğini düşünürsek masumiyetini de tartışmayız. Buraya son zamanlarda Belediye zabıtaları el atmış deniyor, sözde görsel kirlilik sebebiyle bu insanlarla adeta köşe kapmaca oynamaktalarmış.

Yöre halkı ile uğraşmaktan vaz geçin. Oldu olacak TEKKEKÖY’ ün ismini de değiştirin. TARIM ile, KÖY ile ilgisi kökten kalmasın!..

Unutulmamalıdır ki; yaşamın ana kaynağı gıda ve beslenmedir. Doğru düzgün bir yatırım, üretim politikamız olmadığı için, yöre insanı her geçen gün kan kaybetmektedir. Tarımsal üretim ve devamlılık ile toprakların sahiplenilmesi ve sürdürülebilir kalkınma için kırsalın önemini herkes idrak etmesi lazım.

Yıllardır söylediğimiz, tarım arazilerinin tarım dışı kullanımını önlemek amacıyla ülke genelinde hayata geçecek olan Büyük Ova Projesi bu açıdan önemli bir adım. Ülke genelindeki 6,5 milyon hektarlık, 184 büyük ovanın sit alanı ilan edilmesini geç kalmış olsa da önemsiyorum.

Bu ‘’ Tarımsal Sit Alanı ‘’ kapsamına Bafra, Çarşamba ve Vezirköprü ovalarımız da girmektedir.

Projeye ve tarım topraklarımıza sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır.

ASIL,  KAMU SPOTLARININ KAMUYU DA İLGİLENDİRMESİNİ BEKLİYORUZ…

hayatitosun.mail@gmail.com