|
|||
![]() |
İSLÂM’I GÜNCELLEŞTİRME HASTALIĞI! | ||
Nuri BAŞAR | |||
Cumhurbaşkanı koltuğuna oturanlarda nedense İslâm ve Kur’an ile takıntılar oluyor. Demirel; Kur’an âyetlerinin üç yüz kadarının uygulanması mümkün değil demiş ve kendince 300 âyetin hükümsüzlüğünü ilan etmişti. Kenan Evren ekmeğe ulaşmak için başka çare yoksa Kur’an üzerine basarak yetişileceğine dair fetva vermişti. Şimdi Erdoğan da; Dünya kadınlar gününde “gelen tepkiler üzerine her ne kadar dönüş yapmış olsa bile”İslâm’ın 14 asır öncesi hükümleri ile bugün uygulayamazsınız” gibi bir beyanda bulundu. Aklı başındaki her Müslüman Kur’an hükmünün evrensel olduğunu, kıyamete kadar güncelliğini sürdüreceğini bilir. Çünkü Kur’an hükümleri, zamana ve şartlara göre değişmeyecek olan doğrular üzerine bina edilmiş olan Allah’ın (c.c) nizamıdır. Kusursuzluğu tartışma bile kabul edilemeyecek olan bu nizam bugün olduğu gibi güncelliğini kıyamete kadar devam ettirecektir. 14 Asır önce dünyanın; güneş, ay ve yıldızlar arasındaki ilişkisine dair Allah’ın hükmü ne ise aynı kurallar bugün hiç bir değişikliğe uğramadan güncelliğini koruyor. Allah’ın (c.c), kainatının bir özeti konumunda olan insanları yakinen ilgilendiren “Din” hükmleri de güncellik tazeliğini aynen muhafaza ediyor. Kadın ve erkek arasındaki duygusal ilişki 1400 sene öncesi ile hiç bir değişiklik taşımadan devam ediyor. Müslüman’ın temel görevi Allah’ın (c.c) hükmünü zamana göre yorumlamak ve değiştirmek değil, O’ nun her asra hitabeden hükmünü yeryüzüne hâkim kılmaya çalışmaktır. Milli Şair Mehmet Akif Ersoy bu nedenle “Doğrudan Kur’an dan alarak ilhamı, / Asrın idrakine söyletmeliyiz Kur’an ı” demiştir. Hatırlanacağı gibi 17/25 Aralık öncesince İslâm dininin yeniden yorumlanması için FETÖ işbirliği ile “Dinlerarası Hoşgörü” toplantıları organize edilmiş, Dinler parkları açılmış, amentümüz bir denilmişti. Madem ki amentümüz bir, madem Hıristiyanlar da cennete gidecek, öyle ise ben neden günde beş vakit abdest alıp namaz kılayım, senede bir ay oruç tutayım, Hıristiyanlara helal olanları ben neden kendime haram sayayım” diyen ve sayıları az da olsa bazı gençler misyoner tuzağına düşürülmüştü. Kendilerine; zamana, şartlara ve zamane insanlarının yaşama şekline uygun ve beklentileri doğrultusunda İslâm’ın yorumlanması görevi verilenler, her fırsatta İslâm’ı Allah dini olmaktan çıkarmaya gayret etmişlerdir ve bundan sonra da edeclerdir. İnsanlık var olduğu sürece Hakk ve batıl mücadelesi devam edecektir. Ne varki, Allah’ın (c.c.) nurunu söndürmeye kimsenin gücü yetmiyecektir. Çünkü “İsterler ki Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürüversinler; ama inkârcılar hoşlanmasalar da Allah nurunu muhakkak tamamlayacaktır” (Saf sûresi Ayet 8) hükmü ile İslâm dini O’ nun teminatı altındadır. Her şeye rağmen Allah nurunu tamamlayacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Nuri BAŞAR |
|||
Etiketler: İSLÂM’I, GÜNCELLEŞTİRME, HASTALIĞI!, |
|