Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği’nden Afyonkarahisar’daki skandala tepki
Afyonkarahisar’da bir ilkokulda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için hazırlanan gösteride dikkat eksikliği olduğu gerekçesi ile bir öğrencinin gösteri grubundan çıkarılıp köşede ayrı tutulması gündem olmuştu.
Ortaya çıkan yeni görüntülerde ise, öğretmenin sınıfta yapılan gösteri provasında da çocuğu dışladığı ve sırada oturttuğu görülmüştü. Olay ülke çapında tepki görürken anlamlı ve sert bir tepki de Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği ve Türkiye Disleksili Çocuklar Vakfı 2. Başkanı Tarık Öncü’den geldi
Tarık Öncü Konu ile ilgili, olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“ Ülkece 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız’ın 100. yılını kutladığımız büyük ve anlamlı günde Afyonkarahisar Atatürk İlkokul’nda, bayram kutlamaları esnasında akranları ile gösteri sergilemek için sahne alan ancak disleksili olduğu ve kendisinden beklenilen performansı sergilemediği gerekçesi ile akranlarından ayrıştırılan; okul idarecilerinin, okul öğretmenlerinin, öğrencilerin ve velilerin önünde sınıf arkadaşlarının arasından çekilerek kenarda beklemesi istenilen ilkokul 4.sınıf öğrencimizin görmüş olduğu psikolojik şiddet ve yaşadığı travma tüm kamuoyunun vicdanını derinden yaralamıştır.
Disleksi olduğu bilinen bir öğrencinin kaynaştırma öğrencisi olarak genel eğitim okullarında kendi akranları ile eşit eğitimsel haklara sahip olduğunu bu vesile ile disleksinin bir hastalık olmadığı gibi zekâ ile ilgili bir durum da olmadığını da belirtmek isteriz.
Disleksiye sahip bir birey hatırlamada, organize olmakta, dikkatini verme ve sürdürmede, planlama yapmada, bir işe başlama ve sonlandırmada, zamanlama gibi becerilerde güçlükler yaşayabilmekte ve bunların yanı sıra kaba ve ince motor becerilerde de bir takım zorluklar yaşayabilmektedir.
Kaynaştırma öğrencisi olduğu bilenen bir öğrencinin öğretmeni, öğrenciyi ötekileştirmeden yapabileceği bir göreve dahil ederek, öğrenciyi ekip içerisinde rencide etmeden ve duygularıyla oynamadan sürece dahil etmelidir.
Kaynaştırmanın temel amacı; özel eğitime ihtiyacı olan çocukların akranları ile aynı ortamda eğitim almalarını sağlayarak sosyal etkileşimlerini artırmaya yönelik destek sunmaktır ve öğretmen tutumları akranlar için oldukça büyük bir öneme sahiptir.
Kaynaştırma uygulamalarının ilkeleri olarak söyleyebiliriz ki; özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin akranlarıyla aynı kurumda eğitim görme hakkı vardır ve kaynaştırma uygulamaları genel ve özel eğitimin ayılmaz bir parçasıdır. Okullarda başta okul müdürleri olmak üzere tüm okul çalışanları özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara karşı kabul edici ve destekleyici tutumlar sergilemelidir.
Ayrıca bilinmelidir ki eğitim, bireyi toplumun bir parçası haline getirmeyi amaçlar ve kaynaştırma öğrencisi bulunan sınıflarda tüm çocuklarla birlikte öğrenme, oynama, eğitimsel ve sosyal etkinliklere katılma fırsatları eşit olarak sunulur. Kaynaştırmanın yerine getirilmesinde okul, aile, öğretmen ve tüm topluma çok büyük sorumluluklar düşmektedir.
Sadece kaynaştırma öğrencisine değil tüm çocuklara güvenliklerini, kişiliklerini, ilgilerini sarsacak kelimelerden ve davranışlardan uzak bir ortam sağlamak hepimizin görevidir ve yetersizlikler ne olursa olsun bireyi olduğu gibi kabul etmek, farklılıklara saygı duyarak ilerlemek esas alınmalıdır.
Öğretmenler çocuklara hakkında önyargılı olmamalı, çocuklara karşı ilgi ve güvenlerini yitirmemelidir. Eğitimde en önemli hedefin öğrenmeyi öğretmek olduğu unutulmamalıdır.
Disleksisi olan birçok çocuk nasıl öğreneceğini bilmemekte, arkadaşları gibi etkili öğrenme stratejileri kullanamamaktadır. Bu olayda da diğer çocuklar bilgiyi ya da koreografiyi öğrenmek ve hafızalarına alabilmek için bilgiyi prova edip kendi kendilerine tekrar edebilirlerken disleksisi olan yavrumuzun prova etme becerisini kullanamadığından herkesin önünde ayrıştırıldığını ne yazık ki üzülerek ve utanarak gördük.
İnsanlık hakkına, eğitim hakkına, kişilik hakkına büyük saygısızlık örneği olan bu durumun bir daha yaşanmaması ve hiçbir çocuğumuzun böylesi bir duruma maruz kalmaması için öğrenmeyi öğretmek öğretmenlerimizin en temel amacı olmalıdır.
Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği olarak yaşanan vahim olayı tüm kamuoyunun vicdanına bırakıyor, farkındalıkların arttığı, çocuklarımızın huzurlu ve güvenli ortamlarda büyüdüğü bir dünya temenni ederken konunun takipçisi olacağımızı iletiyor, yetkili mercilerce ilgili tedbirlerin alınacağına yürekten inandığımızı kamuoyuna saygılarımızla bildiriyoruz.”