CAN KAYIPLARI ENDİŞE VERİCİ BİR ŞEKİLDE ARTIYOR
İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem Adana, Hatay, Şanlıurfa, Osmaniye, Diyarbakır, Gaziantep, Malatya, Adıyaman ve Kilis illerimizde büyük bir yıkıma yol açtığını belirtti.
İYİ Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, depremin ilk gününden itibaren Diyarbakır ve Gaziantep’te çöken binalarda gerçekleştirilen arama ve kurtarma çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirterek, “Sayın Genel Başkanımız ve Milletvekili arkadaşlarımızla beraber depremden etkilen 10 ilimizde bulunduk ve milletimizin acılarına paylaşmaya çalıştık. Ne yazık ki can kayıpları artıyor. Sekizinci günde 31 bin 643’e yükselen can kaybı sayısı endişe verici bir şekilde artmaktadır.” dedi.
Türkiye’nin 10 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş depremine, tüm uyarılara rağmen hazırlıksız bir şekilde yakalandığına da işaret eden Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
DERS ALINMAMIŞ
“Türkiye büyük bir acı yaşıyor. Göçük altında halen insanlarımız var. Binlerce insan evinden barkından oldular. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimize başı sağolsun. 1939 yılındaki 7,9 büyüklüğündeki Erzincan 1939’da 33 bin kişi hayatını kaybetmiştir. 1999 Marmara depreminde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetmişti. Türkiye bu iki büyük depremin ardından yine büyük can ve mal kayıplarına yol açan Düzce depremini, Van depremini, Elazığ depremini ve İzmir depremini yaşamıştır. Maalesef hükümet bugüne kadar yaşanan bu depremlerin hiç birisinden ders çıkarmamıştır. Olası bir depreme karşı önlem almamıştır. Deprem komisyonunda bütün partiler tarafından hazırlanan rapor ve 268 maddelik öneri de ne yazık ki hükümet tarafından dikkate alınmamıştır.
KORDİNASYONSUZLUK VAR
Eski binaların yanında yeni binalarda çökmüştür. Bu durum büyük bir denetimsizlik sorunu yaşandığını ortaya koymaktadır. Deprem sırasında 72 saat çok büyük önem taşımaktadır. Bölgede olağanüstü bir gayret var, gerek gönüllüler olsun, gerek kamu personelleri olsun, gerekse dünya ülkelerinden ekipler olsun. Ama yeterli olmuyor. Arama ve kurtarma çalışmalarına başta personel olmak üzere araç-gereç ve ekipman eksikliğinden dolayı maalesef çoğu göçüklerde günler sonra başlanabilmiştir. Yardımların dağıtılması konusun da bile büyük sorun yaşanmaktadır. Yardımlar bile adam akıllı dağıtılamamıştır. Büyük bir koordinasyonsuzluk var. Yakınları halen yıkılan binaların altında kalan vatandaşlar bu duruma çok büyük tepki göstermektedir.
İMAR BARIŞI ETKİLEDİ
Deprem öncesini planlayamayan hükümet maalesef deprem sonrasını da planlayamamıştır. Yıkılan bina sayısının bu denli fazla olmasında imar barışı düzenlemelerinin de etkisi olmuştur. İmar barışı kapsamında Türkiye’nin her köşesinde kontrol etmeksizin depreme dananıklı olup olmadıklarına bakılmaksızın binlerce binaya yapı kayıt belgesi verilmiştir. Bu yasaya biz İYİ Parti olarak TBMM’de red oyu kullandık fakat, yasa iktidarın oylarıyla kabul edildi. Belediye başkanları imar barışı nedeniyle yıkılması gereken binaları yıkamamıştır. 99 depreminden sonra "deprem vergisi" adı altında vatandaşlardan toplanan 86 milyar TL, bugünkü parayla 685 milyar TL deprem için harcanmamıştır. Yine, biliyorsunuz, "imar barışı" adı altında yaklaşık 24 milyar civarında bir para toplandı. Bu paralarında akıbeti belli değildir. Keşke toplanan bu paralar bu illerimizde kentsel dönüşüm için kullanılmış olsaydı. O zaman bu kadar can ve mal kaybı yaşamamış olurduk. “