Samsun KESK'ten 12 Eylül açıklaması
Darbe zihniyetinin günümüzde de hala devam ettiğini belirten Bayram Çelik açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bundan 43 yıl önce halklarımızın, emekçilerin ve gençlerin yaşamlarına bir karabasan gibi çöken 12 Eylül’ün karanlığı, dünden bugüne faşizan anlayışıyla birlikte sürmektedir.
ABD’nin ‘bizim çocuklar başardı’, sermaye sözcüsünün ‘gülme sırası bizde’ sözleriyle özetlenen 12 Eylül faşist darbesi, emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleşmiş, uluslararası tekellerin ihtiyaçlarına yönelik kurulan muhafazakâr-sağ dünya düzeninin Türkiye’ye giriş kapısı olmuştur.
12 Eylül’de emperyalizmin ve sermayenin çıkarları doğrultusunda gerçekleştirilen faşist darbenin yarattığı siyasal-toplumsal iklim, bugün AKP+MHP ve küçük ortaklar iktidar bloğu eliyle sürdürülmektedir.
12 Eylül’de askeri üniformayla darağaçlarında, cezaevlerinde ve sokaklarda gerçekleştirilen faşist baskı ağı, bugün sivil darbe uygulamalarıyla tüm ülkede özgürlük ve demokrasi alanlarını kuşatmaya almış, toplumu nefessiz bırakma ile yüz yüze getirmiştir. Ülkemiz siyasi, ekonomik ve askeri bakımından emperyalizme daha da bağımlı hale getirilmiş, gericilik toplumsal yaşam alanlarını kuşatmış, seküler yaşama dönük saldırılar hiç olmadığı kadar artmış, 12 Eylül’den geriye kalan anti demokratik anayasa dahi AKP tarafından fiilen ortadan kaldırılmış, tam bir anayasasızlık süreci yaşatılmaktadır.
Farklı kimlikler ve kültürler üzerindeki baskılar 12 Eylül’den bugüne artırarak devam etmiş, farklı kimlik ve yaşam tarzları baskı altına alınmaya çalışılmıştır.
,
Son günlerde bu baskılar yaşam biçimlerine müdahaleye, toplumsal ilişkileri kendi ideolojik referanslar temelinde şekillendirme girişimlerine, konser, festival yasaklarına, aydın, sanatçı ve sporculara yönelik tehditlere dek varmıştır.
AKP iktidarında saldırılar sadece emek ve emekçilere yönelik değil doğamızı, suyumuzu, ormanlarımızı, derelerimizi, kısacası nefes aldığımız tüm alanları kapsamıştır. Bugün doğamız ve kentlerimiz sermayenin, rantiyenin yağma alanına çevrilmiştir.
Emeğe, emekçilere büyük bir saldırı başlatan ve 12 Eylül tarafından kapıları açılmış olan 24 Ocak kararlarının hükümleri AKP’nin torba yasalarıyla, “dönüşüm” adı altında kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesiyle devam etmiş, işçilerin ve emekçilerin yaşamlarını kuşatmıştır.
Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirmeleri AKP iktidarı döneminde gerçekleştirilmiş, kamu hizmetlerinin tasfiyesi süreci özelleştirme politikaları ile hızlandırılmış, eğitimden sağlığa tüm kamu hizmetlerinde özel sektörün desteklendiği politikalar/yasal düzenlemeler artırılmıştır. Ülkenin kaynakları, halktan toplanan vergiler özelleştirmelerle, hazine garantileri ile sermayeye, yandaşlara peşkeş çekilmiştir.
Bütçelerde kamu yatırımlarına ayrılan paylar gittikçe azaltılmış, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi yandaş konfederasyonlarla yapılan ‘toplu sözleşmelerle’ düşük ücretlere, güvencesiz istihdama mahkûm edilmiştir.
KESK olarak, tüm saldırıları geriletmeye, barışı egemen kılmaya, laik, demokratik bir ülke temelinde ve eşit yurttaşlık talepleriyle, yeni bir demokratik anayasayı hayata geçirinceye dek toplumsal muhalefetin tüm unsurlarıyla birlikte ortak mücadeleyi esas almaya devam edeceğiz.
12 Eylül’ün 43. yılında darbeyi bir kez daha kınıyor, askeri-sivil darbe zihniyetine karşı fiili ve meşru mücadeleyi yükseltme kararlığımızı ifade ediyoruz."