Saadet Partisi’nden 2024 Bütçesine Tepki
Bu bütçede ayrıcalıklı bir azınlığın olduğunu ancak gariban, fedakâr ve cefakâr milletimizin olmadığını belirten Karaman, bütçede yandaşların, rantiyecilerin, rüşvetçilerin, tefecilerin, işbirlikçilerin, lobicilerin ve dış güçlerin olduğunu kaydetti.
TBMM Genel Kurulu’nda, söz alan Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, konuşmasına Kuzey Irak’taki Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde şehit olan 12 askere rahmet dileyerek başladı. Karaman, yaralılara acil şifalar, milletimize başsağlığı dileklerinde bulundu.
BU YILKİ BÜTÇE AÇIĞI 21 YILDAKİ TOPLAM BÜTÇE AÇIĞINDAN DAHA FAZLA
İktidar partisi milletvekillerinin bu bütçeye niçin "evet" dediklerini anlamadığını söyleyen Karaman, ‘‘Bakınız, bir bütçenin en önemli sonucu nedir? O bütçenin denk bütçe olmasıdır yani gelirlerin ve giderlerin birbirini karşılamasıdır yani iktidarın bir yıl boyunca yapacağı bütün harcamaların o yıl elde edeceği gelirlerle karşılanabilmesidir. Peki, önümüze gelen bu bütçe böyle mi? Maalesef, hayır. Yirmi bir yıllık iktidarınız boyunca hazırladığınız hiçbir bütçede böyle bir hedefi tutturamadınız, daha doğrusu böyle bir derdiniz olmadı veya olamadı. Geçen süre zarfında 21 tane bütçe yaptınız ve bu bütçelerin hiçbirinde denk bütçe oluşturamadınız, 22'incisini önümüze getirdiniz ve sonuç aynı. Hazırladığınız 21 bütçe yirmi bir yılda 2 trilyon liraya yakın açık verdi, şimdi 22'incisi önümüzde ve öngördüğünüz bütçe açığı 2,6 trilyon lira, yirmi bir yıldaki toplam bütçe açığından daha fazla bir bütçe açığı; yazık, günah.’’dedi.
DIŞ GÜÇLERİN KÖLESİ HALİNE GETİRDİNİZ
Rant çevreleri tarafından devlet kaynaklarının gasbedildiğini, faiz lobileri ve modern tefeciler olan bankalar eliyle vatandaşın emeğinin sömürüldüğünü dile getiren Karaman, ‘‘Refah, huzur, güven, adalet ve kalkınma vadederek geldiğiniz iktidarınızda hem devleti hem de milleti daha fazla sefalete, daha fazla yoksulluğa ve çöküşe mahkûm ettiniz; bu sözlerim için kızmayın zira tüm bu rakamlar sizin verdiğiniz rakamlar. Tek başına sürdürdüğünüz yirmi bir yıllık iktidarınızda beklenen kalkınma bir türlü gerçekleşmediği gibi temsilcisi olduğunuz faizci, kapitalist ekonomi politikalarınız adil bir paylaşımı ve adaletli gelir dağılımını da maalesef sağlayamadı. Faiz-enflasyon-borç sarmalında devleti o çok yakındığınız dış güçlere esir ettiniz, vatandaşı da o dış güçlerin kölesi hâline getirdiniz.’’ ifadelerini kullandı.
ÇAY-SİMİT HESABI
Karaman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 1993 yılında Refah Partisi’nde siyaset yaparken Başbakan Tansu Çiller iktidarını ‘Çay-simit’ hesabı ile eleştirdiği konuşmasını hatırlatarak, şunları kaydetti; ‘‘Bir kez daha, ne yazık ki alım gücü de tarihe düşüşte; iktidara geldiğinizde beğenmediğiniz o asgari ücretle 6,5 çeyrek altın alınabiliyorken bugün "cumhuriyet tarihinin en yükseği" diye övündüğünüz 11 bin lirayla sadece 3,5 çeyrek altın alınabiliyor. Meşhur bir çay-simit hesabı vardı -hatırlarsınız herhâlde- gelin, beraber yapalım: 3 çocuklu 1 aile, 3 öğün sadece çay ve simitle karnını doyursa kişi başı 20 liradan günde 300 lira, ayda 9.000 lira; asgari ücret ne kadar? 11 bin lira. Soruyorum size: Kirayı kim ödeyecek? Çocukların okul masrafını kim ödeyecek? Giyecek masraflarını kim ödeyecek? Elektriği, suyu, doğal gazı kim ödeyecek değerli arkadaşlar? Bunu kimin söylediğini hepiniz çok iyi biliyorsunuz. İşçi ne yapsın? Memur ne yapsın? Emekli ne yapsın? Çiftçi ne yapsın, nasıl yaşasın? İnsan onuruna yarışır bir hayat sürmeyi bu insanlara çok görüyorsunuz, ayıp değil mi, günah değil mi?’’
DAHA FAZLA SEFALET, DAHA FAZLA YOKSULLUK
Faizlerin 1990’lı yıllardaki gibi yükseldiğine dikkat çeken Karaman, faizlerin yüzde 50’lilere yaklaştığını dile getirerek, merkezî yönetim borç stokunun 6,5 trilyonu aştığını söyledi. 2024 bütçesinin Amerika ve Avrupa bakanlarını memnun ettiğini ve iktidarın bu bütçe ile ‘dış güçlerin’ taşeronluğunu yaptığını belirten Karaman, ‘‘Vergi yükü günden güne artmakta, ödeyeceğimiz borç faizi ise 15 bakanlığımızın bütçesini geçmiş durumda. Tüm rakamlara karşı yatırıma ayrılan bütçe sadece 1,5 trilyon. Vatandaş bu kadar yükün altından kalkamıyor ve inim inim inliyor; unun bir sonucu olarak borcunu ödeyemiyor, maddi imkânsızlıklar nedeniyle ciddi bir bunalım hâli yaşıyor. Bu durum, iflasları, suçları, ahlaki değerlerin kaybını ve nihayetinde toplumsal bozulmayı da beraberinde getiriyor. Bugün icra dosyası sayısı 22 milyona ulaşmış, hırsızlık yüzde 39'la en çok işlenen suçlar arasına girmiş. Aslında iktidar olarak yapmanız gereken bütçeyle toplumun her kademesindeki sorunlara çözüm, taleplere cevap vermek olmalıyken ne yazık ki siz bütçeyle rantiyecileri, lobileri ve birtakım azınlığı memnun ediyorsunuz. Yüksek faizle borçlandınız, Amerika ve Avrupa bankalarını memnun ediyorsunuz, sizin deyiminizle "dış güçler"e taşeronluk yapıyorsunuz. Kıymetli arkadaşlar, iktidarınızda bir vatandaşın borcu 4 bin liradan 77 bin liraya çıkmış, yetmemiş, alım gücü yüzde 50 azalmış. Bu ekonomik gerçekliklerin olduğu bir ortamda refah olmaz, kalkınma olmaz, adalet olmaz; olacak olan şey daha fazla sefalet, daha fazla yoksulluk.’’ şeklinde konuştu.