Eğitim Sendikaları şiddete karşı birleşti


Öğrencisi tarafından öldürülen öğretmen İbrahim Oktugan için tepkiler büyüyor. ''Cezasızlık şiddeti cesaretlendirmektedir'' diyen eğitim sendikaları, bugün iş bırakarak yurt genelinde tepki yürüyüşleri ve eylemleri gerçekleştirdi.
  

Samsun'da da Eğitim-Sen,  Eğitim Bir-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitimin Gücü Sen ve Özel Öğretmenler Sendikası cinayete dair farklı yerlerde eylemler düzenledi, basın açıklaması yaptı.

Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim Sen ve  Özel Öğretmenler Sendikası önce yürüyüş gerçekleştirdi, ardından Samsun Valiliği önünde bir araya gelerekbasın açıklaması yaptuı. Burada öldürülen öğretmenlerinin isimleri ve fotoğraflarının yeraldığı bir tabut önünde yapılan basın açıklamalarında katılan sendikaların başkanları şiddete tepki gösterdi Milli Eğitim Bakanı'nı göreve davet ederek uygulanan politikaları eleştirdi.

Samsun'da 2. Eylem Eğitim Bir Sen tarafından sendika binası önünde gerçekleştirilirken, aynı saatlerde Türk Eğitim Sen de Kamu Sen'e bağlı sendikaların katılımı ve desteği ile Samsun Atatürk Anıtı önünde şiddeti kınadı.


Sendikalar yaptıkları basın açıklamasında ortak olarak şu konulara değindi: "Evde, sokakta, okulda ve hayatın her alanında görülen şiddet, adeta gündelik hayatın bir parçasına dönüştü. Son zamanlarda okullarımız da bu şiddet atmosferi içerisinde darp, taciz, mobbing, yaralama ve öldürme olayları şeklindeki zincirleme trajedinin bir parçası olabiliyor. Oysa eğitim sistemlerinde öğretmenler, toplumda şiddet olaylarının önlenmesinde kritik bir görev ve misyona sahiplerken, ülkemizde uygulanan yanlış eğitim politikalarıyla eğitimin edilgen bir öğesine indirgenmiş ve şiddet ortamının bir mağduru hâline getirilmişlerdir. Bu vahim durum; öğrenci ve veliler nezdinde öğretmenleri eğitim sisteminin tüm sorunlarının kaynağı olarak gösteren, MEB destekli şikayet mekanizmaları ile itibarsızlaştıran ve eğitim sistemindeki nitelik kaybıyla öğretmenlik mesleğini değersizleştiren bir sürecin sonucunda oluşmuştur.

Bu süreç sonucunda eğitim çalışanlarına karşı artan şiddet, tüm eğitim sistemini etkilemekte, başta öğretmenlerimiz olmak üzere tüm eğitim çalışanları korku ve her türlü güvensizlik duygusuyla baş başa bırakılmaktadır. Bu korku ve güvensizlik duygusunun en önemli nedenlerinin başında eğitim emekçilerine yönelik her türlü baskı, tehdit ve şiddet uygulayan kişilerin cezasızlık politikaları ile korunmaları gelmektedir. Cezasızlık politikaları şiddet suçu işleyen problemli kişilikleri cesaretlendirmektedir. 

CAYDIRICI CEZA TALEBİ
 Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, öğretmenlere yönelik şiddet olaylarına ilişkin; 'Hiçbir öğretmenimizin bu süreçlerde mağdur olmasına müsaade etmeyeceğiz. Ayrıca öğretmenlerimizi ve eğitim ortamlarındaki her bir ferdimizi korumaya yönelik varsa gerekli mevzuat güncellemelerini ivedilikle gerçekleştireceğiz’ sözünün üzerinden uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen hiçbir düzenlemenin henüz yapılmamış olması, yaşanılan bu acı olay ile öğretmenlik meslek kanununda öğretmenlere yönelik şiddetin caydırıcı hapis cezaları ile cezalandırılmasını içerecek şekliyle yeniden düzenlenmesini bir kere daha ortaya koymuştur.