AKILLI ULAŞIM SİSTEMLERİ YERLİ YAZILIMLARLA SAĞLANACAK


Bakan Uraloğlu, Akıllı Ulaşım Sistemleri’nin ulaşım altyapısının optimizasyonuna, kullanıcılar için ulaşım hizmetlerinin kalitesinin iyileştirilmesine, seyahat güvenliğinin artmasına ve çevre dostu ulaşım seçenekleri sunulmasına katkı sağladığını vurgulayarak, “Bu noktada Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak tüm ulaşım modlarında olduğu gibi Karayolları ağımızda da; seyahat sürelerini azaltmak, trafik güvenliğini arttırmak, mevcut yol kapasitelerini etkin kullanmak ve enerji verimliliği sağlayarak ülke ekonomisine katkı sağlamak için akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Karayolu altyapımızı akıllı ve otonom teknolojilerle donatarak, hızlı ve emniyetli yollar tesis etme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.

Türkiye’nin Akıllı Ulaşım Sistemleriyle tanışmasının ilk defa elektronik ücret ödeme sistemleriyle başladığını hatırlatan Uraloğlu, “Türkiye karayolu ağında, otoyol ve köprülerde ilk olarak 1999 yılında OGS uygulanmaya başladı. Daha sonra ise sürücülerin yanlarında taşıyabilecekleri elektronik kartlar ile ödeme yapılması sağlanan Kartlı Geçiş Sistemi devreye alındı.1 Şubat 2013 tarihinden itibaren ise KGS tamamen kaldırılarak HGS yeni Hızlı Geçiş Sistemi uygulaması başladı. Artık hepimiz için en önemli şey zaman; hiçbir yerde beklemek istemiyoruz.” şeklinde konuştu.

 
Uraloğlu, ilk olarak Karayolları Genel Müdürlüğünün her bölge müdürlüğünde 1 adet Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezi olmak üzere toplam 17 merkez ve bu merkezlerin bağlanacağı Ana Merkezin de Genel Müdürlük yerleşkesinde kurulmasını planladıklarını aktararak, “Ana Akıllı Ulaşım Sistemleri Merkezi’nin ses görüntüleme ve Otomasyon Sistemin 2020 yılında, Antalya’da bulunan Karayolları 13. Bölge Müdürlüğündeki merkezin sistemlerini ise 2022 yılında tamamladık. Van’da bulunan Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü yerleşkesindeki merkezin ses, görüntüleme ve otomasyon sistemi tesisi çalışmalarını da bu yıl bitirmeyi hedefliyoruz. İstanbul, İzmir, Konya, Ankara, Mersin, Kayseri, Samsun, Diyarbakır, Trabzon, Erzurum, Bursa, Kastamonu, Sivas ve Kars Bölge Müdürlüklerindeki merkezlerin proje hazırlama çalışmaları sürüyor. Elazığ’daki 8. Bölge Müdürlüğü’nün de AUS Merkezi proje çalışmaları da devam ediyor.” diye konuştu.


Akıllı Ulaşım Sistemleri bileşenleri olan meteorolojik bilgi istasyonları, kameralar ve olay algılama uygulamalarımız sayesinde hava olayları, çevre şartları ve olası kazalar gibi değişkenlerin etkilerini anında tespit ettiklerini belirten Uraloğlu, “Sinyalizasyon sistemleri, değişken mesaj işaretleri, radyo yayınları ve mobil bilgi uygulamaları ile tüm sürücülerimizi yol durumlarına dair anlık bilgilendirebiliyoruz. Bu kapsamda ülke genelindeki otoyol, devlet ve il yolları üzerinde; 2 bin 990 adet sinyalizasyon, 5 bin 152 adet kamera, 149 adet Meteoroloji İstasyonu, 710 adet Değişken Mesaj İşareti, bin 120 adet Değişken Trafik İşareti, 209 adet hız tespit ve uyarı radarı ve bin 723 adet ışıklı uyarı ve güvenlik cihazı bulunmaktadır. Bu cihazların aktif ve verimli kullanılması için internet alt yapısı da çok önemlidir.” dedi.

 
Büyük Şehirlerdeki Trafik Sıkışıklığının Sosyal Yaşama Olumsuz Etkisi En Aza İnecek

Büyük şehirlerdeki trafik sıkışıklığının sosyal yaşama olumsuz etkisi en aza ineceğini, insanların stresten uzak, huzurlu bir şekilde yolculuk etmelerini sağlayacaklarını söyleyerek, “Ehliyetini yeni almış acemi sürücülerimizi düşünün…Hepimiz yola ilk çıktığımızda bu acemilik sürecini yaşıyor ve az önce bahsettiğim durumlarla karşılaşabiliyoruz. Ya da araç kullanan hanımefendilerin bir anda ortaya çıkan bu tür durumlarda ya da sıkışık bir gişe geçişinde yaşadığı tedirginliği düşünün. İşte Akıllı Ulaşım Sistemleri yaygınlaştıkça yollarda stresten ve tedirginlikten uzak çok daha güvenli ve konforlu bir seyahat imkanına kavuşacağız ve artık bunu yerli yazılımlarımızla sağlayacağız.” şeklinde konuştu.