Pir Sultan Abdal Derneği 2 Temmuz’da Sivas’ta Madımak’ı anacak
Dernek olarak Sivas’ta katledilen canları anmak için Madımak Otelin önünde olacaklarını belirten Cem Sultan Ermiş, gitmek isteyenlerin derneklerine başvurmalarını, Samsun’dan Sivas’a otobüs kaldıracaklarını belirtti.
Dernek üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ’ın da katılımı ile Gazi Müzesi önünde bir basın açıklaması yapan Ermiş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta devletin gözetiminde gerici, şeriatçı ve faşist bir güruh tarafından gerçekleştirilen katliam sırasında atılan sloganlar ve çarşaf çarşaf ilan edilen, bildirilerde kaleme alınan talepleri hatırlatmakta yarar var.
Ne demişlerdi: Yaşasın Şeriat, Kahrolsun Laiklik. Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak. İslam’ın ordusu, kâfirlerin korkusu…
Peki bugün hangi noktadayız? Demokrasiden, laiklikten, Cumhuriyet rejiminden eser kalmamış. Ülke saraydan ve yasa, hukuk tanımayan tek adam tarafından yönetiliyor. Yaşamın her alanı dinselleştirilmeye çalışılıyor. Güçler ayrılığı ve halk iradesi neredeyse tamamen ortadan kalkmış, parlamento işlevini yitirmiş, kendi yaptıkları yasalar ve anayasa ayaklar altına alınmış durumda.
Anayasa mahkemesi ve AİHM kararları dikkate bile alınmıyor, seçilmiş milletvekilleri ve belediye başkanları hapistedir. Eğitim ve eğitim kurumları tümü ile tarikat ve cemaatlerin kontrolüne terk edilmiştir. Gerici, tekçi bir müfredat ve akıldan, bilimden uzak bir eğitim sistemi ile karşı karşıyız. İfade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ortadan kaldırılmak istenmekte ve ceberut devlet anlayışı, baskıyı ve şiddeti her geçen gün artırmaktadır. Cezaevleri, demokrasi, emek, barış, hak ve hakikat mücadelesi verenlerle doldurulmuş durumdadır.
Binlerce canımız düşüncelerinden dolayı içeride tutsaktır. Muhalefet edenler gözaltı ve tutuklama terörü ile karşı karşıyadır, uyduruk gerekçelerle dava açılanlar hukukla açıklanamayacak ağır cezalarla cezalandırılmaktadır..
Sivas Madımak Katliamı, bugünkü Siyasal iktidarın ve şeriatçı faşist politikaların önündeki engelleri temizlemeyi amaçlayan bir katliamdır. Halkın iradesini tanımayan ve her şeyi din ve onun kanunları ile açıklayan bu iktidar, ülkeyi derin bir ekonomik krize sürüklemiştir. Katliamlarla yüzleşmekten ve demokratik taleplerimizi görmezden gelen AKP/MHP koalisyonu seçilmiş belediye başkanları yerine kayyum atayarak, sandıklara darbe yapıyor.
Madımak otelini utanç müzesi yapmamak için direnen AKP/MHP ortaklığı, işçilerimizin maden sahalarında daha fazla rant ve kar uğruna katledilmesine göz yumuyor.
Sivas, Maraş, Çorum, Gazi, Gezi, Suruç, 10 Ekim Ankara Gar başta olmak üzere yaşanmış katliamların bütün yönleri ile açığa çıkarılması ve gerçek sorumlularının açıklanması talebimize kulağını kapatan AKP/MHP iktidar bloğu “dindar, kindar ve itaatkar bir neslin yetişmesi için özel programlar, projeler hazırlıyor ve yarının katliamcılarını yetiştirecek cemaat ve tarikatlarla protokoller imzalamaya devam ediyor.
Alevilerin demokratik taleplerine daha çok hak gaspı ile karşılık veren bir iktidar ile karşı karşıyayız. Zorunlu din dersleri kaldırılsın talebimize yeni din dersleri ile karşılık verildi. Laik ve bilimsel eğitim talebimize ÇEDES ve benzeri binlerce proje ve protokol ile yanıt verildi. Bilimi ve aklı, toplumsal cinsiyet eşitliğini, eşit yurttaşlığı, doğa ve çevre bilincini, kadın haklarını, çocuk haklarını, barışı ve kardeşliği, sevgiyi ve emeğin kutsallığını esas alan bir eğitim sisteminden yanayız. Tekçi, inkarcı, asimilasyoncu, kutuplaştırıcı, gerici bir eğitim sistemine karşı, demokratik ve kamusal bir eğitim istiyoruz. AKP/MHP iktidarı, bu talebimize de “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile karşılık verdi.
İnancımızı tarif etmeyin, tanıyın, Cem ibadetimiz, Cemevleri ibadethanemizdir,
Alevilik Aleviliktir, Alevilik Vardır ve Haktır, asimile etmeye çalışmayın dedik, onlar Aleviliği öldürmeyi, Alevileri kendi içlerinde bölüp parçalamayı hedefleyen ve asimilasyon üssü haline gelen “Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı”nı kurdular. Bu başkanlığı da Kültür ve Turizm Bakanlığına bağladılar.
2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamının 31.yıl dönümünde katledilen 33 canımızı, anmaya, katliamları ve katliamcı zihniyeti lanetlemeye devam edeceğiz. Sivas Madımak Davası İnsanlık Davası olarak tarihe geçmiştir. İnsanlık var olduğu sürece bu dava da sürecektir. Ta ki; gerçek ve murat ettiğimiz adalet sağlanıncaya dek.
Sivas Madımak Katliamını ve katledilen 33 canımızı unutturmaları mümkün değildir. Söz verdik, ikrar verdik ve ikrarımıza sonuna kadar bağlı kalacağız. Dost ve müsahip kurumumuz Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu öncülüğünde, örgütümüz ve dost Alevi Kurumlarının desteği ile oluşturulan Madımak Katliamı Hafıza Merkezi tarafından hazırlanan “Dijital Kütüphane, Sanal Müze, Web Belgeseli, Belgesel Film ve Sözlü Tarih” çalışmaları sayesinde de bu insanlık suçunu tüm dünyaya bir kez daha duyuracağız ve hafızalara kazıyacağız.
Yaşadığımız onlarca sorun, derin yoksulluk, derin kriz, buna bağlı olarak gelişen umutsuzluk, çaresizlik, işsizlik, açlık, intiharlar ne kadar olumsuzluk var ise hepsinin ana nedeni olan tekçi, katliamcı, Türk, İslam ve Erkek egemen sistemin yürütücüsü siyasal iktidardır. Artarak devam eden kadın cinayetleri bu iktidar anlayışının eseridir.
Bu iktidara ve maruz kaldığımız anti demokratik uygulamalara karşı birleşmek zorundayız. Faşist ve Şeriatçı bir abluka altında yaşamak istemiyor isek, laik ve demokratik bir Cumhuriyet için ortak mücadele etmeliyiz. Bu mücadelenin en büyük buluşma noktalarından biri 2 Temmuzdur. 2 Temmuz'da yine var gücümüz ile Sivas Madımak Oteli önünde olacağız. .
Hem, Turnaların kanadında göğe yükselen 33 canımızı anacağız, hem de bu tekçi, ırkçı, inkarcı iktidara karşı taleplerimizi haykıracağız. Halkımızı, emekten, barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden yana olan bütün kurumları çağrımıza destek vermeye ve alanlarda kol kola mücadele etmeye çağırıyoruz.
Bir kez daha haykırıyoruz.
SİVAS İÇİN ADALET, HERKES İÇİN ADALET…”