Samsun’da 6 Eğitim Sendikası ÖMK’ya hayır yürüyüşü yapacak


Sendikaların yöneticileri Yarın, (2 Ekim Salı Günü)  Samsun Öğretmen evi önünden başlayarak Samsun Valiliği'ne pankartlarla yürüyeceklerini ifade eden 6 Sendikanın yöneticileri Eğitim İş Samsun Şubesi'nde bir araya gelerek ortak basın açıklamsı yaptı ve öğretmenlere çağrıda bulundu.

Eğitim İş, Eğitim Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sendikası,  Türk Eğitim Çalışanları Sendikası (Teç-Sen) ve   Öğretmen Sendikası yöneticileri adına bir açıklama yapan Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı İsmail Yavuz açıklamasında şu ifadelere yer verdi:  “ ÖMK “Öğretmenlik Meslek Kanununa” hayır demek için bugün buradayız. Yarın da bir eylemimiz var. Gündeme Temmuz ayı başlarında gündeme gelen bu kanuna karşı  Ankara'da Milli Egemenlik Parkı'nda Millî Eğitim Bakanlığı'nın önünde eylemlerimizi sürdürdük ve güçlü bir şekilde dillendirmeye çalıştık. 

Çünkü bu meslek kanunu gerçek anlamıyla öğretmenleri ifade etmiyor. Biz  UNESCO ve ILO yani Çalışma Örgütü ve Uluslararası Eğitim ve Bilim Örgütü tarafından ortak hazırlanmış olan ve Türkiye tarafından da imzalanan, 5 Ekim Öğretmenlerin Statüsü tavsiyesi kararına uygun bir yasa çıkartılmasını talep ediyoruz. Bu karar, öğretmenlik mesleğinin anayasası niteliğindedir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bu öğretmenlerin statüsü tavsiyesi kararını imzalamış durumda. Bize bir meslek kanunu gerekiyorsa bu uluslararası sözleşmede dikkate alınarak kendi iç hukukumuza da uyarlanarak bir öğretmenlik meslek kanunu oluşturulması gerekir. 

Ama ne yazık ki hükümet yine ben biliyorum, ben bildiğim gibi yaparım, anlayışında. 2022 yılında ilk defa, Şubat ayında çıkarılan bu meslek kanunu ki 13 maddeydi. Sadece düzenlenen kısmıyla öğretmenlere bir kariyer basamakları getirmişti. Öğretmenin Apolete ihtiyacı yok. Biz 15 bin liraya çalışan ücretli öğretmenle, uzman öğretmen ve başöğretmen olarak yaklaşık 50-55 bin lira ücret alan öğretmenler, sonuçta aynı öğretmenler odasında aynı havayı soluyoruz.

 Ve aynı derse girerek eşit işe, eşit ücret alma politikası çerçevesinde bir eğitim faaliyeti yürütüyoruz. Yusuf Tekin yine bir gaf yaptı. Öğretmenleri fonladığını söyledi. Gerçekten bizim mesleğimiz açısından da utanç verici bir ifadeydi. Öğretmenler aslen ya da bu toplumun, halkın, emekçileri, yoksulları, işçileri, köylüleri, memurları aslen bakanlığı fonluyor. Vergilerimizle  fonluyoruz. Zatı muhterem bizi fonladığını söyleyerek, toplumu bize karşı kışkırtan bir muamelenin içerisine sokuyor. 

Bu meslek kanunu içerisinde de Maarif Akademisi var. Maarif Akademisi'nde  eğitim fakültelerini de itibarsızlaştırarak,  kendi kurdukları eğitim fakültelerinden yetişen öğretmen adaylarına güvenmedikleri için bu meslek kanunu içerisine Maarif Akademisi gibi ucube bir şey koydular.  Bu akademizde öğretmen adaylarının  doğru dürüst bir maaşı olmayacak. 

 Milli Eğitim Akademisi'ndeki sınavları geçen öğretmenlerin atanıp atanmayacağı meçhul!. Bu durumda halk öğretmenlik mesleğini  niye seçsin? Eğitim fakültelerinde niye okusun? 4 yıllık eğitimden sonrasında 2 yıl daha, ya da 4 dönem daha bu eğitim sürecinin içerisine girecek olan bir uygulamanın bu yasa çerçevesi içerisinde sıkıştırılması asla kabul edilemez. Biz öğretmenler olarak, bugünün öğretmenleri olarak bugünü düşünmüyoruz. Yarının öğretmen arkadaşlarının da bu taleplerini sokağa taşımaya, mücadeleye taşımaya ve birlikte bir araya gelerek de altı sendika bir araya gelerek de bu mücadeleyi sokakta bir şekilde haklarımızı alıncaya kadar sürdüreceğimizi de buradan ifade etmek istiyorum” 

İsmail Yavuz konuşmasının sonunda bütün öğretmenleri ve velileri yarın düzenlenecek olan yürüyüş ve basın toplantısına katılmaya davet etti.