ÇÖZÜM VATANDAŞI YAŞAM YERİNDE TUTMAK OLMALI
ÇÖZÜM VATANDAŞI YAŞAM YERİNDE TUTMAK OLMALI
BES Samsun Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Yılmaz Tuluk, depremden mağdur olan vatandaşlar için çözümün üniversitelerin eğitimini askıya almak değil, vatandaşı yaşam yerinde, iş yerinde tutmak olması gerektiğini söyledi.
Bir basın açıklaması yapan Yılmaz Tuluk açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“ Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinden gelen deprem haberi ile hepimiz bir kez daha yıkıldık.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı göre 6 Şubat sabahı saat 04.17’de Maraş’ın Pazarcık ilçesinde 7,4 ve saat 13,24 te 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Depremin şiddeti ile Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay illerimiz sarsılmıştır. Şu ana kadar 31 643 yurttaşımız hayatını kaybederken 80 binden fazla sayıda vatandaşımız da yaralanmıştır. Bazı binalar tamamen yıkılmış, bazıları da ciddi hasar görmüştür. Arama kurtarma çalışmaları sürmektedir
KESK Samsun Şubeler Platformu olarak, depremde hayatını kaybeden tüm insanlarımızın yakınlarına baş sağlığı, yararlılara acil şifalar diliyoruz. Yaşanan acı ve yıkımı yüreğimizde hissediyoruz. Can kaybının daha fazla artmamasını, yaşanan felaketin boyutlarının daha fazla büyümemesini canı gönülden temenni ediyoruz.
Şimdi depremde yakınlarını, evini, barkını kaybeden tüm insanlarımızın acılarına ortak olmak için vakit kaybetmeden hemen harekete geçme zamanıdır. Konfederasyonumuz ve üye sendikalarımız yaşanan acının yaralarını sarmak için, üzerine düşen görevi ilk günden itibaren deprem bölgesine giderek çadırlarımız kurulmuş, gönüllü çalışanlarımız deprem bölgesinde olup, üyelerimize ve halkımıza üzerine düşen görevi yerine getirmeye her zaman hazırdır.
Bu sürecin her aşamasını dayanışma ile aşacağız.
Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat'ta yaşanan depremler 10 ilde büyük yıkıma yol açtı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, alınan önlemleri açıklarken ilk olarak “Kredi Yurtlar Kurumu'na ait yurtların depremzedeler için kullanılacağını ve yaz mevsimine kadar üniversitelerin tatil edildiğini” duyurdu.
Bu açıklamada tatil ile online eğitim kastediliyor. Üniversiteler 24 saat açık araştırma ve eğitim kurumlarıdır. Ülkenin en ciddi sorunu olan eğitimsizlik veya yetersiz eğitimden kaynaklanan cehalet nedeniyle bu sorunlar başımıza gelmiyor mu? Eğitim olmadan, bilim olmadan nasıl aşarız bu cehalet ve yetersiz organizasyon sorunlarını. Bütün doğanın en büyük felaket gücüne karşı bilim ve teknolojik bilgi ile baş edilebileceğini göstermektedir. Bilgi, bilim ve üretilen teknoloji ile doğanın yaratığı devasa deprem gücü ile başedilebileceği ispatlandı. O zaman en çok ihtiyacımız olan nitelikten, eğitimden vazgeçemeyiz. Depremzedelere barınacak yer her yerde bulunur. Ancak eğitim konusu aksatılamayacak kadar önemlidir.
Üniversite ve Eğitime Devam Ederek Dayanışma Güçlendirilebilir.
Çözüm üniversitelerin eğitimini askıya almak değil, vatandaşı yaşam yerinde, iş yerinde tutmak olmalıdır.
"BU YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLMELİ"
"Üniversitelerin kapatılması ve öğrencilerin apar topar yurtlardan çıkarılması kabul edilebilir değildir. Devletimiz depremzedelerin barınma olanağını sağlayacak imkana sahiptir, ilk akla gelenin üniversitelerin kapatılması olması akla ziyandır, bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir."
Deprem bölgesindeki öğrencilere, diğer illerde sahip çıkmak mümkündür.
"Öğrencileri diğer üniversitelere aktarıp yurt kapasitesini artırarak eğitime devam etmek varken, gençleri çaresiz bırakmayı, umutsuzlaştırmayı kabul etmiyoruz.
"YURTLARI BOŞALTMAK İLK SEÇENEK OLAMAZ"
Türkiye tek yürek olmuşken, ülkemizin depremden etkilenmeyen bölgelerindeki daha yüksek kapasiteli ve kullanışlı oteller, misafirhaneler, öğretmenevleri ya da kurum evleri dururken, birçok yurttaşımız sahip oldukları ya da oturdukları evlerin kapılarını depremzedelerimize açmışken öğrencilerin kaldığı yurtları boşaltmak ilk seçenek olamaz!
Dayanışma ve yardımlaşma içerisinde hep birlikte hareket etmemiz gereken bu günlerde verilen bu karar, ilk gözden çıkarılacak alanın eğitim olarak belirlenmesi olmamalıdır.!
Öğrenciler için yaratılan mağduriyeti asla kabul etmiyoruz ve eğitimin kısıtlama alanı olarak görülmesinin toplumsal gelecek açısından tehlikeli olduğunu düşünüyoruz.
Üniversiteler, eğitim-öğretimin yanı sıra dinamik bir sosyalleşmenin geliştiği ve dayanışmanın güçlendiği alanlardır. Daha önce pandemi sürecinde eğitimden koparılmış öğrencilerimizi bir kez daha eğitimden koparmak bu kuşağa yapılan çok büyük bir haksızlıktır.
KESK Samsun Şubeler Platformu olarak, siyasi iktidara ve YÖK’e çağrımız, üniversitelerde yüz yüze eğitimin, net olarak açıklanmış makul en yakın tarihte başlatılmasıdır.
Üniversite ve Eğitime Devam Ederek Dayanışma Güçlendirilebilir.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.